Ulusal Taşıt Tanıma Sistemi (UTTS)-28 Ekim 2024

UTTS yaklaşık iki ay önce gündemimize dahil oldu. Üzerinde yoğun sohbetlerin yapıldığı, TBMM de dahi muhalefet tarafından sorgulanan, ağır eleştirilere de maruz kalan bu sistem uygulamaya geçilemeden; 7 Aralık 2024 tarihinde geçişte yaşanan yoğunluk nedeniyle, vergi mükelleflerinin mağdur olmamaları için sisteme kayıt tarihi 31 Ocak 2025 olarak yenilenirken, 31 Aralık 2024 tarihine kadar sisteme kaydolanların donanım fiyatlarına yıl sonunda yaşanacak artıştan etkilenmeyeceği açıklandı.

Akaryakıt istasyonu işleten mükellefler ve taşıt sahipleri, 31 Ocak 2025’e kadar http://utts.gov.tr adresinden başvuru ve kayıt işlemlerini yapmaları şartıyla, TTO, TTB ve diğer donanımları en geç 30 Nisan 2025ê kadar taktırarak kullanmaya başlayabilirler deniyor aynı haberde.

https://bigpara.hurriyet.com.tr/haberler/teknoloji-haberleri/arac-sahipleri-dikkat-uttsye-uzatma-geldi_ID1604289/

Hazine ve Maliye Bakanlığının 28 Ekim 2024 tarihli genelge ve E-22432517-249-92459 nolu sayılı kararı ile;

  • Akaryakıt istasyonu işleten mükelleflere, en geç 31.12.2024 tarihine kadar en az bir pompa ünitesine Taşıt Tanıma Okuyucu (TTO) taktırma,
  • Kiralama yoluyla edinilen veya işletmeye dahil olan ve işte kullanılan taşıtlara en geç 31.12.2024 tarihine kadar,
  • 01.07.2025 tarihinden itibaren ilk defa iktisap edilen 06.06.2002 tarihli ve 4760 sayılı Özel Tüketim Vergisi Kanununa ekli (II) sayılı listedeki mallardan kayıt ve tescile tabi olanlara kayıt ve tescil işlemini takip eden bir ay içerisinde,
  • 1 Sıra No’lu Tebliğin 6’ncı maddesinin 1’inci fıkrası kapsamında yer almayan ve taşıt tanıma sistemi kullanan taşıtlara ise 30.06.2025 tarihine kadar, Taşıt Tanıma Birimi (TTB) taktırılma zorunluluğu getirilmiştir… denildi.

Bu karar sonrasında;

1- Her bir araçta ve/veya her bir kullanıcı her araç alımında yeniden almak zorunda bu cihazı. HGS gibi değil, her yeni aracınıza kendi adınıza yeni bir cihaz almak zorundasınız.

2- Bu cihazın kullanımında yani sistemde kullanılacak yazılım İsrailli bir şirket tarafından yazılmış. Direk İsrail üzerinden getirilmediği için Kanada üzerinden getiriliyor. Hani şu patlatılan telefonların Macaristan ve diğer farklı ulkeler üzerinden getirilmesi gibi.

3- Bu cihaz ve sistem ihale açılamasın diye Darphane üzerinden getiriliyor.

4- halihazırda Türkiye’deki araçların %80 inde zaten takılı olan ve kullanılan araç tanıma sistemi (birbirine de entegre edilebilir) neden kullanılmıyor da yeni bir cihaz ve yazılım için anlık yaklaşık 48 milyar TL harcanmak isteniyor? Tek bir yeni yazılım ile mevcutta kullanılanlara entegre edilerek daha düşük maliyet ile devreye alınabilir… düşüncelerine sahibim.

Daha detaylı incelemek gerekirse;

UTTS nedir? Asıl kullanım amacı ve maksadı nedir?

Ulusal Taşıt Tanıma Sistemi (UTTS), taşıtların otomatik olarak tanınmasını ve izlenmesini sağlayan bir sistemdir. Türkiye’de genellikle akaryakıt istasyonlarında kullanılan bu sistem, araçların plakaları veya özel çiplerle kimliklendirilerek işlemlerinin otomatikleştirilmesini amaçlar.

Temel Kullanım Amaçları ve Maksatları:

  1. Akaryakıt Yönetimi ve Otomasyonu:
    • Araçların tanımlanmasıyla, manuel işlem gerektirmeden doğru miktarda akaryakıt alımı yapılır.
    • Şirketler için filo yönetiminde kolaylık sağlanır; hangi aracın ne kadar yakıt aldığı takip edilebilir.
  2. Zaman ve İşgücü Tasarrufu:
    • Taşıtlar otomatik olarak tanındığı için işlem süresi kısalır.
    • İnsan hatasını minimize eder.
  3. Maliyet Kontrolü:
    • Özellikle büyük filolarda yakıt tüketiminin takip edilmesi ve kontrol altına alınması kolaylaşır.
    • Filo sahipleri harcamaları düzenli bir şekilde izleyebilir.
  4. Kaçakçılığın Önlenmesi:
    • Sistem, taşıt tanıma çipleri ve plaka bilgilerini merkezi bir veritabanında saklar. Bu sayede usulsüz yakıt alımlarının önüne geçilir.
  5. Şeffaflık ve Güvenlik:
    • Akaryakıt alımları kayıt altına alınarak denetlenebilir hale gelir.
    • Özellikle kamuya ait araçların yakıt harcamalarının şeffaf bir şekilde izlenmesi sağlanır.
  6. Çevre ve Enerji Yönetimi:
    • Verimli yakıt tüketimini teşvik ederek enerji tasarrufu sağlar.
    • Çevresel sürdürülebilirliğe dolaylı katkı yapar.

Kullanım Alanları:

  • Kamu Sektörü: Resmi araçların yakıt tüketimlerinin kontrolü ve raporlanması.
  • Özel Sektör: Şirket filolarında yakıt giderlerini optimize etmek ve yönetmek.
  • Lojistik: Araçların güzergah ve yakıt analizleri ile operasyonel verimliliği artırmak.

Bu sistem, hem ekonomik faydalar hem de operasyonel kolaylıklar sunduğu için yaygın olarak tercih edilmektedir.

Peki! UTTS Karbon salınım miktarını takip ve Raporlama için kullanılabilir mi?

Evet, Ulusal Taşıt Tanıma Sistemi (UTTS), dolaylı olarak karbon salınım miktarını takip ve raporlamada kullanılabilir. Ancak bunun için sistemin topladığı verilerin uygun bir şekilde analiz edilmesi gerekir.

İşte bu süreçle ilgili detaylar:

Nasıl Kullanılabilir?

  1. Yakıt Tüketimi Verilerinin Toplanması:
    • UTTS, araçların ne kadar yakıt tükettiğini detaylı şekilde kaydeder.
    • Farklı yakıt türleri (benzin, dizel, LPG) için tüketim bilgileri, doğrudan karbon emisyon miktarının hesaplanmasına olanak sağlar.
  2. Karbon Emisyon Faktörleri:
    • Yakıt tüketimi, yakıt türüne göre belirlenmiş karbon emisyon faktörleriyle çarpılarak karbon salınım miktarı hesaplanabilir.
    • Örneğin:
      • Dizel yakıt: 1 litre tüketim ≈ 2,68 kg CO₂
      • Benzin: 1 litre tüketim ≈ 2,31 kg CO₂
      • LPG: 1 litre tüketim ≈ 1,51 kg CO₂
  3. Raporlama ve Analiz:
    • UTTS’nin topladığı veriler, karbon ayak izi raporlaması için kullanılabilir.
    • Araç bazında, filo bazında veya güzergah bazında karbon salınım raporları oluşturulabilir.
  4. Güzergah Optimizasyonu ve Emisyon Azaltımı:
    • Sistemden alınan verilerle yakıt tüketimi yüksek güzergahlar tespit edilebilir.
    • Daha verimli rotalar belirlenerek karbon salınımı azaltılabilir.
  5. Araç Tipine Göre Ayrıştırma:
    • UTTS, araç türlerini (otomobil, kamyon, otobüs) ve motor kapasitelerini tanımladığı için araçların emisyon katkısını ayrı ayrı analiz etme olanağı sağlar.

Uygulama Alanları:

  • Şirketler: Filo yönetiminde karbon ayak izi raporlaması yaparak sürdürülebilirlik hedeflerini destekler.
  • Kamu Kurumları: Karbon salınımı azaltma politikalarına uyum sağlamak için kamu araçlarının emisyon takibi.
  • Lojistik ve Taşımacılık: Çevresel etkiyi minimize etmek için güzergah ve yakıt planlamasında karar destek sistemi olarak kullanılabilir.

Ek Çözümlerle Entegrasyon:

UTTS, karbon salınımını daha etkin izlemek için şu sistemlerle entegre edilebilir:

  • Telemetri Sistemleri: Anlık sürüş verileri (hız, dur-kalk, rölanti süreleri) alınarak yakıt tüketimi ve karbon salınımı daha hassas hesaplanabilir.
  • Kurumsal Karbon Ayak İzi Yazılımları: UTTS verileri bu yazılımlara entegre edilerek kapsamlı analiz ve raporlar oluşturulabilir.

Sonuç Olarak:

UTTS, doğrudan karbon salınımını ölçmese de, sağladığı yakıt tüketim verileriyle karbon ayak izi hesaplamasında kritik bir veri kaynağıdır. Bu da çevresel etkilerin raporlanması ve azaltılması için kullanılabilir.

Oluşturulacak bu raporlar ışığında karbon salınımı vergisi uygulamaya konulabilir mi?

Evet, Ulusal Taşıt Tanıma Sistemi (UTTS) verileri kullanılarak oluşturulacak karbon salınım raporları, karbon salınımı vergisi (karbon vergisi) uygulamasına temel teşkil edebilir. Ancak, bu tür bir verginin uygulanabilmesi için hem teknik hem de yasal altyapının hazırlanması gerekir.

İşte bu sürecin nasıl işleyeceğine dair bir çerçeve:

Karbon Vergisi İçin UTTS Verilerinin Kullanımı

  1. Karbon Salınımının Hesaplanması:
    • UTTS, taşıtların yakıt tüketim bilgilerini toplar.
    • Yakıt türü ve tüketim miktarına göre karbon salınım miktarı, belirli emisyon faktörleri kullanılarak hesaplanabilir.
    • Örnek:
      • Dizel: 1 litre = 2,68 kg CO₂
      • Benzin: 1 litre = 2,31 kg CO₂
  2. Araç Bazlı Emisyon Takibi:
    • Araç plakaları ve taşıt türleri (otomobil, kamyon, otobüs vb.) sisteme kayıtlı olduğu için karbon salınımı araç bazında izlenebilir.
    • Örneğin: Yüksek yakıt tüketen araçlar daha fazla karbon salınım vergisi ödeyebilir.
  3. Raporlama ve Vergi Tabanının Oluşturulması:
    • Toplanan veriler doğrultusunda, taşıtların yıllık veya aylık karbon salınım miktarları raporlanabilir.
    • Bu raporlar üzerinden karbon salınımına dayalı bir vergilendirme modeli geliştirilebilir.
  4. Vergi Dilimleri ve Oranları:
    • Vergi oranları, araç tipi, yakıt türü ve salınım miktarına göre dilimlendirilmiş bir yapıda olabilir.
    • Örneğin:
      • Binek araçlar: 0-100 g/km CO₂ → Düşük vergi oranı
      • Ağır taşıtlar: >300 g/km CO₂ → Yüksek vergi oranı

Avantajları:

  • Çevresel Farkındalık: Karbon salınım vergisi, taşıt kullanıcılarını daha az yakıt tüketen ve çevre dostu araçlara yönlendirebilir.
  • Gelir Kaynağı: Vergiler, çevresel projeler ve altyapı iyileştirmeleri için kullanılabilir.
  • Karbon Emisyonunun Azaltılması: Yakıt tüketimini ve dolayısıyla karbon salınımını düşürmeye teşvik eder.

Zorluklar ve Dikkate Alınması Gerekenler

  1. Yasal Düzenlemeler:
    • Türkiye’de karbon vergisi uygulamasının yasal altyapısının oluşturulması gerekir.
    • Verginin adil ve şeffaf bir şekilde uygulanabilmesi için mevzuatlar hazırlanmalıdır.
  2. Teknik Altyapı:
    • UTTS’nin, karbon emisyonlarını doğru ve güvenilir bir şekilde hesaplayabilecek şekilde geliştirilmesi gerekir.
    • Yakıt türüne göre karbon faktörlerinin sisteme entegre edilmesi önemlidir.
  3. Sosyal Etkiler:
    • Vergi, düşük gelirli bireyler ve küçük işletmeler için mali yük oluşturabilir.
    • Bu nedenle, sübvansiyonlar veya teşvik mekanizmaları düşünülmelidir.
  4. Filo Yönetimi ve Lojistik Üzerindeki Etkiler:
    • Lojistik sektöründe taşıma maliyetlerini artırabilir, dolayısıyla ürün fiyatlarına yansıyabilir.

Sonuç ve Öneriler

UTTS verileriyle karbon salınımını takip etmek ve bu verilere dayalı bir karbon vergisi uygulamak mümkündür. Ancak, bu uygulamanın etkin ve kabul edilebilir olması için:

  • Yasal düzenlemeler,
  • Kamuoyu bilgilendirme ve kabul süreçleri,
  • Teknik altyapı yatırımları gereklidir. Ayrıca, karbon vergisinin ekonomik ve sosyal etkilerini dengelemek için teşvik politikaları (örneğin, elektrikli araçlara vergi muafiyeti) uygulanmalıdır. Bu şekilde, hem çevresel sürdürülebilirlik sağlanabilir hem de vergi sistemi toplumsal faydaya katkıda bulunabilir.

Eğer ki bu noktaya kadar okuyarak ulaşabildiyseniz aşağıdaki sorulara da cevap aramamız gerektiğini, bu soruların cevaplarının ne kadar olumsuz olacağının farkında ve bilincinde olmak gerektiği konusunda hemfikir olabiliriz. Yalnızca Türkiye değil tüm Dünya Karbon Salınımını mimimize edebilmek için yalnızca gösteriş açısından -mış gibi yapmakta olduğu açık bir şekilde görülebiliyor. Bu konuda yapılmakta olan son zirveye bakıyoruz, katılımcıların hepsi de neredeyse fosil yakıt zengini ülkeler.

Peki, nedir bu sorular!?

  • Türkiye Yeşili koruyor mu?
  • Türkiye son 10 yılda vermiş olduğu maden arama izinleri sayesinde doğayı ne kadar korudu?
  • Türkiye’de lojistik faaliyetlerin taşıma faaliyetinde Euro5 veya Euro 6 araçları ne kadar kullanıyor? Bu soruyu Ulusal taşımacılık için soralım.
  • Türkiye ”Yeşil Lojistik’e ne kadar hazır?
  • Türkiye Lojistikte Yeşil Dönüşüme geçiş yapabilecek mi?
  • Türkiye, Kırgızistan’da yapılan fuara Almanya’dan yapılan yaklaşık 300 kişilik katılımcıya karşılık yaklaşık 2000 kişilik katılımı ile ne kadar karbon salınımında tasarruf taraftarı?
  • Türkiye kara elmas olan kömürden vaz geçebilecek mi?

LinkedIn de yapmış olduğum “Lojistikte Yeşil Dönüşüm” başlıklı paylaşımımı okuuyabilirsiniz.

https://www.linkedin.com/posts/gurkankavrazli_yeni-iagn-uyum-activity-7209645479016517634-HEAq?utm_source=share&utm_medium=member_android

Gürkan KAVRAZLI

Lojistik Hizmetler Danışmanı

Eğitmen I Yazar